Sözlü olmayan ifadeler, kişilerarası iletişimde en az kullandığınız sözcükler kadar önemlidir. El, kol hareketleriniz, vücut duruşunuz, yüz ifadeniz, göz hareketleriniz, jestleriniz ve mimiklerinizle insanlara birtakım mesajlar veririsiniz. Beyin saniyenin beşte birinde bu sözlü olmayan ifadeleri anlamlandırır. Bu yüzden de insanlar hakkında çoğunlukla ilk görüşte bazı izlenimler edinirsiniz. Yani tanışır tanışmaz birine kanınızın ısınması veya birinin duruşundan, bakışından hoşlanmamanız tamamen normaldir. Karşınızdaki kişinin hareketlerini kısa süre gözlemlediğinizde, içinde bulunduğunuz kültürel kodlara göre nesiller boyunca aktarılanlar, siz farkında olmadan su üstüne çıkıverir. Bu yüzden de beden dilini etkili kullanan kişiler, iş yaşamında ve sosyal çevrelerinde olumlu izlenim bırakırken beden dilini yanlış kullananlar iletişim sorunları yaşayabilir.
Jestler ve mimikler karşımızdakilere görsel sinyaller gönderir. Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımı mimikleri; baş, el, kol, ayak, bacak ve bedenin kullanımı da jestleri oluşturur. Örneğin genellikle sohbet sırasında göz kırpma, baş sallama, kolları açma gibi hareketler söyledikleriniz veya duyduklarınız hakkında mesajlar verir. Dikkat edilmesi gereken nokta, dışa vurduğumuz işaretlerin gerçekten duygularımızla ilgili olup olmadığı, karşı tarafa nasıl mesajlar iletmek istediğimizdir.
Hepimiz ruh halimize göre dışarıya farklı işaretler veririz. Öyle ki iyi bir gözlemciyseniz karşınızdaki kişinin dikkatinin sizde olup olmadığını, yanınızda sıkılıp sıkılmadığını hatta sizden hoşlanıp hoşlanmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Böylece kızgınlık, öfke, gerginlik, mutluluk gibi farklı duygular insanların vücut diline bakarak anlaşılabilir. Bu dili iyi bilmek sizin iletişiminizi güçlendirir, çevrenizdekileri doğru anlamanızı ve doğru anlaşılmanızı sağlar.
İnsanlar birileriyle iletişim kurarken sadece konuşmazlar, söylediklerini fiziksel hareketlerle de desteklerler. Hiç kimse beden dilinin ifadelerinden kolay kolay kaçamaz. Yani konuşarak bir şeyler anlatmaya çalışırken bedenlerimiz bizi ele verir. Bu dili çözersek çevremizdekilerin iç dünyası hakkında önemli bilgiler ediniriz. Ama yine de kişilerarası iletişimde sadece belirli mimik ve jestlere bakarak karşımızdakini yorumlamak yanlıştır. Bunun yerine vücut dilinin tamamına bakarak bir kanıya varmak gerekir.
Beden dilini bilmenin tek yararı çevrenizdeki insanları doğru okumak ve daha iyi anlamak değildir. İnsanlar iletişim kurarken sadece doğru anlamayı değil doğru anlaşılmayı da isterler. Kendi beden dilinize hâkim olarak, vermek istediğiniz mesajlarla çelişmeyen bir beden dili kullanabilirsiniz. Böylece siz de doğru anlaşılabilirsiniz.
Beden dilinin kodları aile, arkadaş çevresi, iş ortamı gibi içinde yaşadığımız dar çemberde kolaylıkla çözümlenebilirken farklı kültürlerde farklı anlamlar taşıyabilir. Bu yüzden bilmediğimiz kültürlerde sözsüz iletişim kurmak zorlaşır. Örneğin bizim kültürümüzde göz teması kurmak karşımızdaki kişiyi dikkatle dinlediğimiz anlamına gelirken Japonlara göre bu, kötü bir anlam taşır ve gözünü sizden ayırmayan kişinin sinirli olduğunu gösterebilir.
Beden dili sadece kültürlere göre değişmez; kadınlar ve erkekler beden dillerini farklı kullanırlar. Daha çocukluktan itibaren yetiştirilme tarzlarındaki farklılık beden dilinin ayrışmasına neden olabileceği gibi, sonradan öğrenilmiş davranışlar da temel ayrılıkları ortaya koyabilir.
İyi iletişim kurmak, doğru anlaşılmak ve doğru anlamak için beden dilinin kodlarını kolayca çözümleyebilmek gerekir. Unutmayın ki insanlar gerçek duygu ve düşüncelerini kelimelerin arkasına kolaylıkla gizleyebilirler. Ama beden dili çoğu zaman söylenmeyenleri ortaya çıkarır.
Bu dili, duruş, baş hareketleri, gözlerin devinimi, alt ve üst vücut hareketleri olarak gruplamak beden dilinin formüllerini daha kolay anlamanızı sağlayacaktır. Tüm bu hareketlerin anlamlarına ek olarak dili öğrenirken unutmamanız gereken en önemli faktör, karşınızdaki kişinin sizin hareketlerinizi yaptığı durumlarda her şeyin yolunda olduğudur. Çünkü ancak rahat hissettiğimiz durumlarda ve aramızda güçlü bağların bulunduğu insanlarla benzer hareketler yaparız.
Kişisel alan mesafeleri ülkelere göre değişir. Örneğin Türkiye’de mesafe epey azdır. Yine de sıcakkanlılığıyla ve samimiyetiyle bilinen ülkelerde bile, birisine bir adımdan daha yakın durmanız karşınızdakine saygı duymadığınız anlamına gelebilir.
Sırtınızı kamburlaştırdığınız ve göbeğinizi çıkardığınız bıkkın bir duruş sadece iş toplantılarında değil aile meclislerinde veya arkadaş ortamlarında da sıkıldığınızı gösterir. Çevrenizdekileri önemsediğinizi göstermek istiyorsanız, birileriyle muhabbet ederken arkanıza doğru yaslanıp bacaklarınızı öne uzatacak şekilde gerilmeyin.
Biriyle konuşurken saate bakmak orada olmak istemediğinizin kanıtıdır. Omuzlarınız arkada dik durmak ise karşınızdakilere güçlü bir mesaj verir.
Karşınızdaki kişiye sohbet sırasında bedeninizle yönelmemeniz anlatılanlara ilgisiz olduğunu gösterir. Abartılı el kol hareketleri ise gerçeklerden uzaklaştığınızı anlatır.
Zayıf tokalaşmalar güven veya otorite eksikliği sinyali verir, çok sıkı bir tokalaşma da dominantlığa işarettir.
Onaylama işareti olarak kafa sallamak dinleyenin konuya ilgili olduğunu gösterir. Fakat abartılı şekilde kafa sallamak dinleyenin ilgisini kaybettiğinin işaretidir ve aslında onay vermediğinizi aksine endişe duyduğunuzu anlatır.
Başı öne eğmek özgüven eksikliği kabul edilir. Kafanın fazla eğilmesi ise sempati göstergesiyken içten bir gülüş tüm yüzünüzü kaplar ve özellikle gözlerinizden okunur. Buna karşın sahte bir gülüşte sadece dudaklar oynar.
Elin çeneye konması ve çeneyi kaşımak, kişinin o konuyu değerlendirdiğini belirtir. Çeneyi elle sıkmak ise üstten bir tavrın habercisidir. Konuşma esnasında kulağa dokunmak veya kulağı kaşımak kararsızlığa işaretken burna dokunmak şüpheyi ortaya koyar. Saçlarınızla oynamak ise dalgınlığın ve ilgisizliğin göstergesidir.
Bilmem anlamına gelen omuzları kaldırma hareketi neredeyse evrenseldir. Omuzların geriye atılması gücü gösterir. Artık neredeyse herkesin bildiği üzere, kolların kavuşturulması içe dönüklük, sıkıntı ve memnuniyetsizlik anlatır. Kolların açık olması ise kişinin rahat ve konuşmaya hazır olduğunu ifade eder.
Yukarı ve dışa dönük el hareketleri kişinin pozitif olduğunu anlatır. Karşımızdakine avuçların gösterilmesiyse bir durdurma amacı taşır.
Ellerin birbirine kavuşturulması veya parmak uçlarının birbirine değmesi anlatılan konuya odaklandığı anlamına gelir.
Sıkılı yumruklar, birini parmakla işaret etmek veya birine parmak sallama öfke belirtisi olarak algılanır. Karşınızdaki kişi konuşurken ellerini gizlemeye çalışıyorsa gergindir ve sizden bir şey saklıyor olabilir. Bu yüzden bir şey anlatırken elleri masanın üzerinde tutmak rahat ve güvenilir olduğunuz mesajını verecektir.
Elleri kavuşturmak insanların streslendiği zaman yaptığı bir şeydir. Arkada elleri birleştirmek ya da elleri cebe sokmak da yine bir şeyleri gizlediğimizin işareti olabilir.
Çoğu zaman beden dilinde bacakların duruşunun anlamı atlanır. Oysa bacaklar karşımızdaki kişiyle ilgili sandığımızdan çok bilgi verir. Çünkü iletişim sırasında bacak hareketlerini gizlemek zordur ve genellikle bacak hareketlerine dikkat etmeyiz.
Bacakların açık ve ayrı olması kişinin ortamda rahat hissettiğini gösterir. Bacak bacak üstüne atmak ise kasların gerginlik derecesine göre rahatlık veya savunma belirtisi olabilir. Ayrıca karşınızdaki kişi bacak bacak üstüne attığında bacaklarının gösterdiği yöne göre onun size olan ilgisini anlayabilirsiniz. Ayakları sizin bulunduğunuz yönü gösteriyorsa sizinle daha ilgilidir.
İnsanlar rahatsız oldukları ve sıkıldıklarında istemsizce kıpırdanırlar, yani eğer bacaklarınızı sallıyorsanız veya ayaklarınızı ya da bileklerinizi sandalyeye sarıyorsanız rahatsız olduğunuz mesajı veriyorsunuzdur. Ayrıca bacakların titremesi gerginlik veya güçsüzlük göstergesidir.
Gözler iletişimde en belirleyici unsurdur. Direkt göz teması kurmamak kendinden emin olmadığınız hatta muhatabınıza dürüst olmadığınız izlenimi verebilir. Ama karşınızdakinin gözlerine çok uzun süre bakmak da genel olarak saldırganlığın göstergesidir. Gözleri aşağı yöneltmek korku, suçluluk veya boyun eğme mesajı içerebilir. Kaşları aşağı yöneltmek ve göz kısmak söylenenleri dinlediğiniz ve anlamaya çalıştığınızı ifade eder. Ama kaşlar yukarıdaysa ters giden bir şeyler olabilir. Çünkü araştırmalar genellikle huzursuz edici durumlarda, farkında olmadan kaşlarımızı kaldırdığımızı gösteriyor.
Endişeliyken veya başkalarını değerlendirirken gözümüzü hızlı hızlı kırparız. Başkalarının yaptığı rahatsız edici davranış veya yorumlara karşı da bakışlarımızı yana doğru eğeriz. Ama bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken gözleri devirmemektir. Çünkü gözlerinizi devirmeniz saygısızlık göstergesidir ve hoş karşılanmaz. Dinledikleriniz üzerine göz kapaklarınızı uzun süre kapalı tutmanız veya geç açmanız memnuniyetsizliğinizi ifade eder.
Gülüşünüzün gerçek olup olmadığı göz çevresindeki kırışıklıklardan anlaşılabilir. Ağzınız ne kadar açılırsa açılsın samimi değilseniz gözlerinizin çevresinde yaprak bile kımıldamaz.
Ziyaretçi Yorumları
Benzer İçeriklerSitemizdeki benzer içerikleri inceleyin
Çok Okunan TariflerSitemizde en çok okunan yemek tarifleri
ABDÜSSELAM OTU owners post
Yemekpost.com - Adres:Avusturya/Viyana jedleseer Str. 1210 Wien. Avusturya - GSM:+43 681 80305560
Tüm Hakları Saklıdır - 2020