Latince adı tribulus terrestris olan çoban çökerten bitkisi, dünyanın her yerinde haşereleri kaçırmak için kullanılsa da özellikle afrodizyak etkisiyle cinsel aktiviteyi artırma yeteneğine sahip olmasıyla tanınmaktadır.

Çoban çökerten küçük yeşil yapraklara ve parlak sarı renkte çiçeklere sahip olan; Güney Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya gibi güneşli ve sıcak yerlerde, ağırlıklı olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Meyveleri sert ve yuvarlaktır. Çoban çökerten bitkisini yapraklarının arkasındaki küçük iğneler sayesinde her yerde tanıyabilmek mümkündür.

Çoban çökerten çayı libido artırmak için oldukça harika bir yardımcıdır. Ancak, çok fazla içilmesi sorunlara neden olabilir. Ayrıca, erkeklerde yaşanan cinsel problemlerin ve kısırlığın tedavisinde kullanılan çoban çökertenin kanser karşıtı özelliklere sahip olduğu da söylenmektedir. Diğer yandan da bu bitkinin çayının kas kütlesini artırmakta, kan basıncını ve kolesterolü düşürmekte etkili olduğu kabul edilmektedir.

Afrodizyak etkisine sahiptir: Çoban çökerten çayı cinsel sağlık açısından bir güçlendirici olarak kullanılmaktadır. Araştırmalar, çoban çökerten bitkisindeki furostanol saponinler olarak bilinen doğal steroidal bileşenlerin uyarıcı bir etkisi olduğunu vurgulamıştır. Bu durumda luteinizan hormonunun (LH) teşvik edilmesiyle Leydig hücrelerinde testosteron üretimi desteklenmektedir.

Cilt problemlerini tedavi eder: Çoban çökerten bitkisindeki özler alerji, egzama, uyuz ve sedef gibi cilt hastalıklarını hem içten hem de dıştan tedavi edebilmektedir. Bu bitki ciltteki kızarıklığın ve cilt lezyonlarının azaltılması için oldukça etkilidir.

Kalp sağlığını destekler: Çoban çökerten çayı anjin ve göğüs ağrısı belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olabilmektedir. Yapılan ön klinik çalışmalarda, çoban çökerten bitkisinin anti anjinal aktiviteye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Böylece koroner arterleri dilate ederek (atardamarları açarak) koroner dolaşımı artırdığı görülmektedir. Bu özelliğiyle çoban çökerten çayı bazen aneminin tedavisinde de kullanılmaktadır.

Sindirim sistemine yardımcı olur: Çoban çökerten çayı çeşitli şekillerde sindirim sistemi işleyişini artırabilmektedir. Hint asıllı tedavi yöntemlerinde çoban çökerten bitkisi müshil etkisi için kullanılmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar, kas spazmlarını veya kolik ağrıları da yatıştırmakta oldukça etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, trigliserid seviyeleri de azaltır ve iştah duygusunu uyarır. Bağırsak gazlarında rahatlama sağlarken bağırsak parazitlerinden de kurtulmak için yardımcı olur.

İdrar söktürücü olarak çalışmaktadır: Bir idrar söktürücü olarak çalışan çoban çökerten çayı idrar yolu temizliğine vücudu teşvik edere idrar akışını artırmaktadır; böylece böbrekler, mesane ve karaciğer temizliğine yardımcı olmaktadır. Atıkların kaldırılması ve artan idrar çıkışı böbreklerin temizlenmesini sağlamaktadır. Ayrıca, sıvı atılımı ile toksinlerin ortadan kaldırılmasıyla ruh hali ve enerji üzerinde de pozitif bir etki göstermektedir.

Dolaşım sistemini iyileştirir: Çoban çökerten çayı dolaşım sisteminizi artırabilir. Çoğumuz yediğimiz gıdalar, aldığımız nefes yüzünden sağlıksız dolaşım sistemlerine sahip oluyoruz. Çoban çökerten ise bu atıkları vücuttan atıp, aynı zamanda temiz kanın temini için kan damarlarını genişletmektedir.

Depresyona iyi gelir: Çoban çökerten çayı depresyonlu ruh hallerinden muzdarip insanlar için faydalı olabilmektedir. Bazı durumlarda ise depresyon, hormonların düzeylerindeki olumsuz değişimler nedeniyle ya da mutluluk hormonunun yeterince üretilmemesiyle de oluşabilmektedir. Düzenli olarak çoban çökerten çayı tüketimi bu durumu kontrol altına almaya yardımcı olabilmektedir.

Hormon düzeylerine etki eder: Batı’da çeşitli üniversitelerde yapılan çalışmalarda, çoban çökerten bitkisinin hormon dengesizliği ile ilgili olan sorunlara faydalı olabileceği gösterilmiştir. Düzenli olarak tüketilmesi durumunda sadece birkaç gün içinde bile hormon düzeylerinin normale dönmesi başarılmaktadır. Bu durumda hormonların devreye girdiği menopoz dönemi semptomlarını azaltma etkisine de sahip olabilmektedir.

Enerji verir: Çoban çökerten bitkisi testosteron düzeyleri üzerindeki etkisiyle fiziki dayanıklılığı ve kas sistemini etkilemektedir. Özellikle sporcularda yaşanan yorgunluğu önlemek ve düzenli olarak fiziksel aktivite içinde olan kişilerde enerji düzeylerini artırmaya yardımcı olduğu için tavsiye edilmektedir

Çoban çökerten çayının hazırlanışı

Çoban çökerten çayını hazırlamak için basit adımları takip etmek yeterlidir. Taze ya da kurutulmuş olarak çoban çökerten bitkisinin herhangi bir bölümünü kullanabilirsiniz. Bitkiyi demliğe koyun ve üzerine kaynar suyu ekleyin. 10 ya da 15 dakika boyunca demlemeye bırakın. Dilerseniz sıcak ya da soğuk olarak içebilirsiniz. Her fincan için 1 çay kaşığı çoban çökerten bitkisi kullanmaya özen gösterin. Bu çayı kısa sürekli olarak kullanın ve günde 1 ya da 2 bardağı geçmemeye özen gösterin.

Çoban çökerten çayını günlük olarak düzenli bir biçimde içmeyi alışkanlık edinmeyin. Avantajlarından yararlanmak için belirli zamanlarda tüketin. Bu şekilde çay sayesinde vücudunuzdan toksinleri temizlemeyi sağlayabilirsiniz.

Hamilelikte ve emzirme döneminde tüketimi: Hamile ve emziren kadınların doktora danışmadan çoban çökerten çayı tüketmeleri önerilmemektedir

Meme ve prostat kanseri olan kişilerin hormonla bağımlı koşullar deniyle çoban çökerten tüketmemesi gerekmektedir.

Anksiyete, ajitasyon, huzursuzluk ve uykusuzluk gibi yan etkiler eğer aşırı dozda çoban çökerten tüketilirse gözlemlenebilir.

Çoban çökerten bitkisinde bulunan phylloerythrin (ışığa porfirin) maddesi fotosensitif epilepsi reaksiyonları oluşmasına neden olabilmektedir.

Çoban çökerten bitkisi mide iltihabı, ülser, ciddi sindirim veya karaciğer bozukluğu yaşayan insanlar için uygun değildir. Ayrıca mide ve bağırsak ağrısına neden olabilmektedir

Tavsiyeler

Bu bitki çok özel faydalarıyla bilinmektedir. Çoğu insana çoban çökerten tavsiye edilir olsa da herhangi bir yan etkisinin yaşayacağı sorundan kaçınmak istiyorsanız dozunu iyi takip etmelisiniz.

Bir gün içinde 3 porsiyon başına 750 mg-1250 mg miktarı aşılmamalıdır.

3 aydan daha uzun süre kullanmamalısınız. Tüketimi durumunda 2 ve 4 hafta arayla tüketilmesine dikkat edilmelidir.