İşsizlik dönemleri hiç de kolay dönemler değildirler ve birçok bakımdan oldukça can sıkıcı olurlar. Bol bol boş zamanınız vardır ve iş aramak dışında yapacak pek bir şeyiniz de yok gibidir. Çoğu kişi bu zamanlarda tam bir boş vermişlik içine düşer ve hayat farklı bir boyut kazanır. Ancak bu gibi durumlarda bu şekilde pes etmiş gibi davranmak doğru değildir. Aşağıda bu sıkıntılı işsizlik dönemlerinde sizlere yardımcı olabilecek birtakım tavsiyeleri bulabilirsiniz.

İşsiz olduğunuzu unutun! Burada unutmaktan kastettiğimiz şey sürekli işsiz olduğunuzu düşünüp kendinizi yıpratmayı bir kenara bırakmanızdır. İşsizliğin yaratacağı duygusal yükü hafifletmeye çalışın ve gerekirse bir yandan iş ararken bir yandan da sizi oyalayacak birtakım aktiviteler bulun. Ancak bunu yaparken ucuz bir şeyler olmasına dikkat edin.

İnternette araştırmalar yapın. İşsizsiniz diye her şeyi boş vermek yerine kendinizi geliştirmeye devam edin. Kariyer planlama hizmeti veren birçok site vardır. Bunlarda yararlanarak kendinize bir yol haritası çizin ve kendinizden emin ve kararlı bir şekilde uygulamaya koyun.

Kendinize bir not defteri alın ve başvurduğunuz tüm işleri buna not edin. Bu şekilde elde ettiğiniz ilerlemeyi daha bariz bir şekilde görebilir, elinizden geleni yaptığınız için de daha mutlu ve huzurlu olabilirsiniz.

iş aramaktan arta kalan zamanlarda kesinlikle boş durup kendinizi televizyon izlemeye adamayın. Bu bağımlılık yaratabilir ve sizi tembelleştirebilir. Bunun yerine spor yapın, yürüyüşlere çıkın ya da yukarıda da söylediğimiz gibi bütçenize uygun birtakım aktivitelere katılın. Böylece hem fiziksel olarak hem de ruhsal açıdan her hangi bir zarar görmeden bu dönemi atlatmayı başarabilirsiniz.

İş ararken biraz eğlenmeyi de ihmal etmeyin. Hep yapmak istediğiniz ama yapamadığınız şeyleri yapın, ya da gitmek isteyip de gidemediğiniz yerlere gidin. Ancak bunları yaparken bütçenizi de gözden geçirmeyi ihmal etmeyin.

İşsizken Yapılabilecek Şeyler

Günümüzde ekonomik şartlar herkesin çalışmasına imkân vermiyor. İşgücü piyasası dalgalı olarak seyrediyor. İşsiz kalanların yerini başka bir işsiz doldurabiliyor. Veya o boşluk hiçbir zaman dolmuyor. İşsiz kalma riski herkesi kapsıyor. Bu sebeple bu riskle karşı karşıya kalındığında her şeyi boş verip bir köşede kendimizi tembelliğe vermek işleri daha da karmaşıklaştırır. Bir yandan iş arayıp bir yandan da boş zamanları değerlendirmenin fırsatlarını kollamak gerekiyor. Aşağıdaki öneriler işsiz olanlara yol gösterebilir:

• Öncelikle işsiz olduğunuzu unutun! Burada unutmaktan kastettiğimiz şey; sürekli işsiz olduğunuzu düşünüp kendinizi yıpratmayı bir kenara bırakmanızdır. İşsizliğin yaratacağı duygusal ve psikolojik yükü hafifletmeye çalışın.

• Kendinize bir süre zaman ayırın, kafanızı dinleyin. Depresif durumlara fırsat vermeyin. Stres yapmayın. Pozitif düşünceler geliştirin. Bir sürede sporla meşgul olun. Unutmayın; işsiz kalmanız dünyanın sonu değil.

• Bir yandan iş ararken bir yandan da boş vakitlerinizi doldurmak için bir takım aktiviteler bulun. Tabi bu aktivitelerin “ucuz” bir şeyler olmasına dikkat edin!

• Günümüzde teknoloji, işsizler için yeni bir umut olabiliyor. İnternette sürekli araştırmalar yaparak yeni ve farklı iş alanları bulabilirsiniz.

• İşsizsiniz diye her şeyi boş vermek çözüm değil. Bunun yerine kendinizi ve yeteneklerinizi geliştirmeye çalışın.

• İnternetteki kariyer sitelerini mutlaka gözden geçirin. Bu sitelere üye olup, CV bırakın ve iş ilanlarına başvurun. Kariyer sitelerindeki iş bulma yöntemlerini takip ederek kendinize bir yol haritası belirleyebilirsiniz. Bunları yaparken özgüveninizi ve kararlılığınızı korumaya çalışın. Yani başvurduğunuz bir ilana olumsuz dönüş yapılmasıyla kıyamet kopmaz.

• Başvuru yaptığınız iş ilanlarını, CV bıraktığınız iş yerlerini not edin. Olumsuz dönüş yapanları eleyin. Yeni ilanlar bulmaya çalışın. En azından elinizden geleni yaptığınız hissi ile suçluluk duygusundan kurtulabilirsiniz.

• İş ararken kalan zamanlarda kesinlikle boş durmayın. Kendinizi internete, sosyal medyaya ve televizyona vermeyin. Bu bağımlılık yapabilir ve sizi tembelleştirir. Bunun yerine spor yapın, yürüyüşe çıkın, yeni insanlarla tanışmaya çalışın. Böylece hem fiziksel hem de ruhsal açıdan herhangi bir zarar görmeden bu dönemi atlatmayı başarabilirsiniz.

• Bu süreçte kendinizi eğlendirmeyi de ihmal etmeyin. Çalışırken yapmak isteyip de yapamadığınız eğlenceli aktiviteleri yapın. Gidemediğiniz yerlere gidin. Tabi bütçenize uygun olanları seçmeye özen gösterin.

• Geçici de olsa yapabileceğiniz herhangi bir işi kabul edin. Böylece kariyerinizi farklı bir iş kolunda yeniden planlayabilirsiniz.

• Çeşitli meslek kurslarına gidin. İş becerilerinizi, yeteneklerinizi geliştirmeye çalışın. Böylece farklı iş olanaklarını görme fırsatınız olur.

• Yabancı dil öğrenin. Her dil, bir iş anlamına gelebilir. Farklı ülkeler, farklı kültürler ve farklı diller iş fırsatı olabilir.

• Evde yapabileceğiniz işleri deneyin. Bunun için birçok internet sitesi farklı seçenekler sunuyor. Belki bir gün eviniz ofisiniz haline gelir.

• İşsiz arkadaşlarınızla çeşitli iş planları yapabilirsiniz. Bunun için bütün işsiz arkadaşlarınızın hazır olduğunu göreceksiniz.

• Kullanmadığınız, işinize yaramayan eşyalarınızı satarak geçici de olsa gelir sağlayabilirsiniz.

• Devletin bazı iş kollarında sağladığı destek fonlarını araştırabilirsiniz. Koşulları çok ağır olsa da başarabileceğinizi düşünüyorsanız denemenizden zarar gelmez.

• Gönüllü organizasyonlara katılın. Örneğin; insanlara yardım eden dernek veya vakıfların faaliyetlerine destek olun. Böylece hem CV’nize yeni bir madde eklersiniz hem de yardımlaşmanın verdiği olumlu duygularla işsizlik sendromunu atlatabilirsiniz.

• Teknoloji merakınız varsa program yazılımı gibi bilişim konularında kendinizi geliştirebilirsiniz. Bilişim sektörü, inanılmaz bir hızla büyüyor. Geleceğin yeni meslekleri de bilişim alanında oluşuyor. Bu fırsatı kaçırmak istemezsiniz!

• “Freelance” adı verilen serbest çalışma olanaklarını araştırın. Merakınız ve yeteneğiniz varsa blog ve makale yazarlığı, akademik proje hazırlama, çeşitli görsel materyaller hazırlama ve düzenleme, animasyon ve dijital materyaller hazırlama, seslendirme ve dublaj gibi freelance iş alanlarını değerlendirebilirsiniz.

• Müzeleri gezin, daha önce gezemediğiniz tarihi yerleri ziyaret edin. Kitap okuyun, müzik dinleyin; ama mutlaka bir şeyler yapın!

• Sermayeniz varsa bir küçük şirket kurun veya bir işyeri açın. Tabi, parası olan bir işsizin bunu mutlaka düşüneceğini de tahmin edebilirsiniz. Paranız yoksa da arabanızı veya bazı eşyalarınızı satarak şansınızı deneyebilirsiniz. Riskleri olsa da sürpriz sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.

İşsizlik Nedir?

İşten atıldıysan veya herhangi bir sebeple işini bırakmak zorunda kaldıysan ekonomistlerin belirlediği işsizlik türlerinden biriyle karşı karşıyasın demektir. Artık ekonomistlerin, işgücünde kaç kişinin bulunduğuna bakarak yerel, ulusal veya uluslararası ekonomilerin durumunu ölçmek veya hükümetlerin ve şirketlerin ekonomik değişimdeki gözlemlerine yardımcı olmak için hazırladığı istatistiklerdeki bir değeri de sen temsil ediyorsun. Ekonominin temelinde istihdam ücretlerle bağlantılıdır. Eğer bir yerde istihdam ediliyorsanız, yaptığınız işe karşılık sunulan hak ettiğiniz maaş için çalışmaya hazır olduğunuz anlamına gelir. Eğer işsizseniz, işi yapamayacağınız veya istemediğiniz anlamına gelir.

İktisatçılara göre, işsiz kalmanın bazı türleri var. Bunlara kısaca göz atalım:

• Gönüllü işsizlik: Bir kişinin kendi seçimine bağlı işsizlik türüdür. Genellikle istihdam olanaklarının yetersizliği sebebiyle oluşur. Örneğin, piyango kazandınız ve artık düzenli bir maaşa ihtiyaç yok. Artık siz gönüllü bir işsizsiniz.

• İstek dışı işsizlik: Bir kişi belli bir ücret karşılığında çalışmaya istekli olduğu halde iş bulamazsa oluşan işsizlik türüdür. Ekonomideki sorunlar sebebiyle işten çıkarmalar istek dışı işsizliğe örnektir. Ekonomistler, iş piyasasındaki istatistikî araştırmalar için genellikle istek dışı işsizlikle ilgilenir.

• Geçici işsizlik: İstek dışı işsizliğin alt türlerinden biridir. Geçici işsizlik, bir işçinin işe verdiği arada geçirdiği zamandır. Buna örnek olarak, sözleşmesi sona eren bir serbest çalışan, ilk işini arayan yeni bir üniversite mezunu veya bir çocuğu büyüttükten sonra işgücüne dönen bir anne, işten ayrı kaldığı sürede geçici işsizdir. Bu örneklerin her birinde, geçici olarak işsiz kalan kişi tekrar işe başlayıncaya kadar kendi cebinden kaynak harcamak zorunda kalır. Ekonomistler, bu tür işsizliği -kısa olduğu sürece- sağlıklı bir iş piyasasının işareti olarak görüyor.

• Konjonktürel işsizlik: Mal ve hizmet talebi azaldığında şirketler üretimi azaltmak zorunda kalır ve işçi çıkarır. İstek dışı işsizlik türlerinden biridir. Konjonktürel olarak ortaya çıkan bu işsizlik türünde mevcut işleri yapmak için gereken işçi sayısı daha azdır. Sonuç işsizliktir. Ekonominin sağlıklı olup olmadığını belirleyen işsizlik türüdür.

• Yapısal işsizlik: En ciddi işsizlik türüdür; çünkü bir ekonomideki sismik değişikliklere işaret eder. Bir kişi çalışmak ister; ancak gerekli beceri ve vasıflara sahip olmadığı için iş bulamaz. Çoğu zaman aylarca ya da yıllarca işsiz kalabilir, işgücünden tamamen kopabilirler.

• Mevsimlik işsizlik: İşçi talebinin yıl boyunca değiştiği iş kollarında ortaya çıkar. Yapısal işsizliğin bir biçimi olarak düşünülebilir; çünkü mevsimlik çalışanların becerileri, bazı işgücü piyasalarında yılın en azından bir kısmı için gerekli olmayabilir. Örneğin, kuzey iklim bölgelerindeki inşaat işgücü pazarı, sıcak iklimlerde olmayan bir şekilde mevsime bağlıdır. Mevsimlik işsizlik, düzenli yapısal işsizlikten daha az sorundur.