Gelişen endüstri ve hazır beslenmenin,ayak üstü atıştırmanın artmasıyla beraber şişmanlık çığ gibi yükselmektedir.Çok küçük yaşlarda edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları yetişkinlikte de devam ederek bugünkü koşulları ortaya çıkarmaktadır.

Obezitenin artması ile birlikte de elbette yandaş pek çok hastalık ta toplumda görülme sıklığı artmıştır.Diyabet,böbrek hastalıkları ve hatta kanser çeşitlerinin obezite ve yanlış beslenme sorunlarıyla arttığını söylemek yanlış olmaz.Yanlış besin hazırlama teknikleri de yine bu artışa ivme kazandırarak,ilerlemesine yol açmıştır.

Obezite tedavisi mutlaka değiştirilen beslenme alışkanlıkları ile düzeltilebilmektedir.Erken dönemlerde diyet tedavisi çok daha başarılı geçebilirken ilerleyen dönemlerde vücut daha fazla direnç gösterebilmektedir.

Zaman zaman yapılan yanlış diyetlerle ,zayıflama ilaçlarıyla vücut direnç kazanmakta dengesi bozulabilmektedir.BU durumda bedenin hormon dengesi de başta troid olmak üzere kortizol üretimi de bozulmaktadır.

Bu durum karşımıza cushing sendromu olarak çıkmaktadır.Obez hastaları değerlendirirken mutlaka aklımızın bir kenarında kilo veremem durumlarında cushing sendromunu da düşünmek unutulmamalıdır.

Adrenal bezden aşırı kortizol üretimiyle birlikte böbreküstü bezlerden de yüksek miktarda ACTH hormonu salgılanmaktadır.Aşırı kortizol salgılanmasına kimi zaman Adrenal bezlerde gelişmiş tümörler sebep olabilmektedir.

Kortizol yüksekliği durumunda mutlaka bir Endokrinolog dan yardım alınarak ilaç tedavisi başlanmalı ve diyet tedavisi bu şekilde devam ettirilmelidir.

Görüldüğü üzere obeziteyi değerlendirirken tek bir faktör değil pek çok faktörle yüzyüze gelebiliriz.Bu sebeple nedenler araştırılırken doğru tetkik ve usullerlerin uygulanışı sonucu Diyet tedavisi yüksek başarı oranı vermektedir.